Nilüfer Masaj Salonu Mutlu Son-Esra

Nilüfer Masaj Salonu Mutlu Son-Esra

Nilüfer Masaj Salonu Mutlu Son-Esra Fakat başınızı birazcık meraklı, utangaç, heyecanlı, tereddütlü bir şekilde kapıdan dışarı çıkarır, sonrasında aceleyle yine içeri çekerseniz, o zaman her çocuk anlamış olur bu hareketi; saklambaç oynamak denir buna. Ve her süre oyuna katılan ben, tabii ki kendimi geri çekerim ve çağrıldığımda sesimi çıkarmam…

Benim, sizi yeren görüşlere kapıldığımı sanmayın, başınızı kapıdan dışarı uzattığınızda en ufak bir amacınız yoktu; dünyanın en masum şeyiydi bu. Siz de buna karşılık, benim hakkımda bu şekilde düşüncelere kapılmayın, adım ve ünüm bunu kaldırmaz; ayrıca, bu işi başlatan sizdiniz. Bundan hiç kimseye söz etmemenizi öğütlerim; hatalı sizdiniz. Bir centilmenin yapacağından başka ne yapabilirdim? – Size şemsiyemi sunuyorum.- Nereye gitti bu kız? Harika, kapıcının kapı girintisine saklanmış.

Nilüfer Masaj Salonu Mutlu Son-Esra

Nilüfer Masaj Salonu Mutlu Son-EsraOlağanüstü büyüleyici bir kızcağızdı, neşeli, mutlu.- “azca önce başım şu kutsal kapıdan uzatan, açık ki bir şemsiyeye gereksinim duyan genç hanımefendi hakkında bir şey biliyor musunuz? Onu arıyoruz da, ben ve şemsiyem.” -Gülüyorsunuz- yarın şemsiyeyi geri getirmesi için uşağımı göndermeme izin verirsiniz herhalde, ya da eğer isterseniz sizin için bir otomobil çağırayım- teşekkür edecek bir şey yok, bu yalnızca nezaket gereği. -uzun zamandır görmüş olduğum en neşeli kızlardan biri, bakışı çok çocuksu fakat çok da içten, yapısı öylesine büyüleyici, öylesine saf, fakat yine de garip biri.

Huzurla git yavrum, bir yeşil mantonun hatrı olmasaydı daha yakın bir tanışıklık sağlamak isteyebilirdim. -Komagergade’ye doğra yürüyor. Iyi mi da masum ve kendinden kesin, hiçbir erdem taslama belirtisi yok. Bak iyi mi da hafif yürüyor, başını nasıl da neşeyle atıyor geriyeyeşil manto özveri istiyor. 15 Mayıs Teşekkürler sevecen şans, teşekkürlerimi kabul et! Dürüsttü o kız ve gururlu, esrarlı ve varlıklı düşünceliydi; yeryüzünün derinliklerinden gunsur doğru sürgün veren bir ladin ağacı, bir filiz; açıklanmamış ve kendisinin de açıklayamadığı bir umut, parçalan olmayan bir tüm gibiydi. Kaymağacının taçlanır yapraklan ve altında neler olup sonlandığini anlatır; aladinin ise tacı yoktur, zamanı yoktur, kendisi için bir gizdir – o kız da işte öyleydi.